Brüt metrekare nedir; net metrekare ne?
Daha önceki yazılarımda belirtmiştim: Bir zamanlar, stüdyo ve 1+1 evlerin telaffuz edilmesi bile 'ayıp' sayılırdı. Ağırlıklı ev tipi 2+1 ve 3+1'di... 4+1 ve üzeri ev tipi ile az karşılaşılırdı... 1970, 1980 ve 1990'lı yıllarda yapılmış olan evlere göz attığınızda bu bulgulara kolaylıkla ulaşırsınız.
Oturum için olsun, yatırım için olsun; ev satın alanlar hesabını kitabını oda sayısına göre yaparlardı. Brüt metrekareyi veya net metrekareyi pek bilmezlerdi. Çalıştığım gazetelerin İstanbul eklerine İstanbul konut piyasası ile ilgili haberler hazırlarken canım çıkardı. 2+1 veya 3+1 kaç metrekareydi? Mesela Bağcılar'ın 2+1'i ile Bakırköy'ün 2+1'i arasında neredeyse 20 metrekare vardı. Bağdat Caddesi ile Bakırköy'ün veya Beşiktaş'ın 2+1'i ya da 3+1'i arasında da epey fark söz konusuydu.
Yıllardır insanlara ev satın alırken brüt ile net metrekareye göre hesap yapmalarını öneriyorum. Böylece piyasalar yavaş yavaş metrekare bazlı düşünmeye başladı. İşin aslı, ilk başlarda hesabı brüt metrekareye göre yapmalarını önerirdim. Müşteriler brüt metrekareye göre hesap yapmaya başlayınca brüt ile net metrekare arasındaki makas her geçen yıl açıldı. Açılıyor... Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'dan öğrendiğim çok güzel bir söz vardır: 'Avcı ne kadar hile bilirse, ayı da o kadar yol bilirmiş'. Taktik bu olunca, okurlara yeni tavsiyem hesaplarını hem brüt hem de net metrekare üzerine yapmaları...
İstanbul konut piyasasında artan arsa ve inşaat maliyetleri, haksız rekabet ve bu alanda ciddi bir yasal düzenlemenin olmayışı, brüt ile net metrekare arasındaki makasın açılmasına neden oluyor. Tabii müşteriler brüt ve net hesabını oturup kendi kendine yapmayınca da ortaya kaos çıkıyor...
Bu konuda müşteriler de çok masum değil. Hep yüksek rakam duymak istiyorlar. Müşteri temsilcileri de onları mutlu etmek için elinden geleni yapıyor.
Başta MESA, Tepe, Aktürk ve Koray olmak üzere Ankara firmaları yıllarca evleri net metrekare üzerinden satmaya çalıştı! Üstelik net hesapları da çok düzgündü. Buna göre net alan; ıslak hacimleri, balkon ve terasları dahil bir evin süpürülebilir alanlarıdır.
Brüt ve net metrekarede İstanbul'un 'ortak bir dil'e ihtiyacı var. Müşterilerin ne aldığını bilmesi, sektörde haksız rekabetin önlenmesi, ekspertiz çalışmalarında ve ipotek verirken işin kolaylaşması için brüt ve net metrekarenin, şirkete, lokasyona veya aynı şirketin farklı lokasyonlardaki projesine göre değişmemeli. Özetle bu alandaki ortak dile herkesin ihtiyacı var...
Bir konutun brüt ve neti kendi içinde 4'e bölünmeli...
1) Dış brüt: Bir evin toplam inşaat alanından aldığı paydır. Otopark, depo ve sosyal tesisler dahil toplam inşaat alanından düşen pay ilave edilir...
2) İç brüt: Bir evin katından düşen paydır. Asansör, merdiven ve havalandırma boşlukları ve koridorlardan; yani kattan aldığı paydır.
3) Dış net: Evin dış dört duvarının toplamı. Balkon ve teraslar dahil edilir...
4) İç net: Bir evin süpürülebilir alanlarının toplamı. Islak hacimleri, balkon ve teraslar dahil edilir.
Bu veya benzeri ölçüler geliştirilebilir. Önemli olan İstanbul genelindeki tüm projeleri ve siteleri aynı kriterde değerlendirebilmektir. Bu yapılırsa sorun aşılır... Müşteri nereden ne aldığını bilmeli. Bu konuda görev Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na düşüyor...
Tabii konut müşterilerine düşen kısım da önemli. Churcill'in çok sevdiğim bir sözü vardır: Önce insanlar binaları, sonra binalar insanları şekillendirir... Buradan hareket edecek olursak müşterilerin bilinçlenmesi sektörü şekillendirir. Sektörün şekillenmesi ise müşterinin bilinçlenmesini artırır...
Konut sektöründe işini düzgün yapan şirketler brüt ile net metrekare arsındaki makasın açılmasından rahatsız. Ama bu alanda yapılacak bir düzenleme ile herşey netleşir. Müşteriler elma ile armutu karşılaştırmak yerine, elma ile elmayı, armut ile armutu karşılaştırır...
İyi bir kat planı nasıl olmalı?
Yorumlar
Henüz yorum yok.
Üye işlemlerinden üye olup / giriş yaparak sizde yorum yapabilirsiniz. Üye işlemleri için tıklayın