Selamlar Tebernüş bey,
Geçtiğimiz yaz yazdığınız makale biçimindeki yazılarınız, okurların hemen hemen tüm sorularını kapsıyor, fakat bir hususun ayrıca ve net olarak vurgulanmasına hala gerek var. Bu hususun yeni bir makalenize konu olabileceğini düşünüyorum.
İnşa halinde yada maketten konut almanın, bitmiş konut almaya göre, (genelde) finansal olarak daha avantajlı olduğu bilinir. Avantajının sebebi, potansiyel riskler barındırması ve bu yüzden satışı kolay olmadığı için hesaplı bir fiyattan satılmasıdır. Yani ülkemiz şartlarında ( hukuğun maalesef yavaş işlemesi, şirketlerin zayıf sermayeye sahip olması, zahmetli prosedürlerin kısa yoldan halledilmeye çalışılması, Toplumun genel bir profile sahip olmaması, v.b.) maketten konut almak dünya standarlarına göre daha fazla prim ve risk içermektedir.
Yani maketten konut almak, mütahit en güvenilir firma dahi olsa, risk içerir. Bu riski bilerek, alım yapılırsa daha az sorun yaşanır. Süren bir İnşaat süreci çok fazla faktörden etkilenebilir. Ekonomik yada siyasi konjonktürdeki radikal bir değişlik en büyük güçlü bir firmanın bile süren projesini etkileyebilir ( en hafifinden gecikme olarak).
Zaman zaman bazı haberlerde Türkiyenin uluslararası gayrimenkul otoritelerinin yayınladığı raporlarda yüksek kar vadeeden ülke olarak belirtildiği yer alır. Aynı raporlar detaylı incelenirse hem kar potansiyeli hemde risk potansiyelinin yüksek olduğu görülür. Bu yüzden ülkemizde maketten konut almak isteyen kişiler, bitmemiş konut almanın kendi başına bir risk olduğu bilmelidir. Bu tip raporlarda ülkenin şeffaflık kriteri vardır. Bu kriter en sıkı sözleşmeye bile sahip olsanız, bu sözleşmenin sizi koruma oranını ifade eder. Ülkemizin şeffalık notu maalesef oldukça düşüktür. (şeffaflık yoksa imar yada sözleşme parası yada gücü olan hizmet eder)
Maketten konut alan kişilerin zaman zaman şahsınızıda eleştirdiklerini gördüğüm için paylaşmak istedim. Vatandaşlar size güvendikleri için, herhangi bir proje ile ilgili olarak sizden olumlu bir yorum gelirse, projede bir risk yoktur gibi algılıyorlar. Ne sizin ne bir başkasının hiçbir projedeki mevcut, ülke şartlarına özgü potansiyel riski azaltma kabiliyetinin ve imkanının olmadığını çok sık hatırlatmak gerekiyor sanırım.
Saygılarımla,
Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
18 Şubat 2013 | 15:13 serdar peker 523 Kişi okudu