Tebernüş Bey , Öncelikle iyi bayramlar. JET Fadı...

Soru

Tebernüş Bey , Öncelikle iyi bayramlar. JET Fadıl gibi kötü niyetli girişimcileri engelleyecek ve saf ve masum insanların parasını ipek ipliğine bağlı hayallerden koruyacak bir hukuk uygulaması yok mudur acaba bizim ülkemizde ? Bu tarz kötü sabıkalı ve binlerce mağdur yaratmış girişimciler hala nasıl gazete ve bilboardlarda bangır bangır Maldivler devremülkü pazarlayabiliyor ve kimse bunu kontrol edip dur diyemiyor ? Sanırım Fi-yapı , Ukra inşaat ve Jetpa gibi kötü örnekler Harvard Business School'da ""worst case study "" yani kötü örnek olarak tez ve ders konusu olur. Bu tarz kötü örnekler ne yazık ki tüm sektöre olan güveni etkiliyor.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
29 Temmuz 2014 | 06:59 İhsan söğüt 3741 Kişi okudu

Dünyanın gayrimenkulde en pahalı şehirleri

Soru

Tebernüş Bey , Internet'ten araştırma yaptığınızda bu konuda bir hayli karmaşa var. Ancak genelde top 10; 1...Hong Kong 2...Singapur 3...Londra 4...Tokyo 5...Paris 6...New York 7...Monaco 8...Cenevre 9..Moskova 10..Zürih Diye devam ediyor. Sizce önümüzdeki 30-50 yılda bu Top 10'a Istanbul da girer mi?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
26 Temmuz 2014 | 17:55 İhsan ogeday söğüt 850 Kişi okudu

İstanbul'daki konut/rezidanslarda otoparkların tapu ayrımı ve ayrı satılması

Soru

Tebernüş Bey, Yurtdışında birçok modern konut ve rezidans projelerinde kapalı otoparklar dairelerden ayrı olarak fiyatlanıyor ve satılıyor ve ayrıca otopark tapuları da daire tapusundan ayrı düzenleniyor. Bu tür bir uygulamanın özellikle Istanbulda olmamasını siz neye bağlıyorsunuz ? Kapalı otoparkların ayrı fiyatlanması ve satılmasının belli başlı avantajları 1.Daire fiyatları ve otopark fiyatları ayrı olunca şeffaflık artıyor. 2. Otopark almak istemeyen daireyi daha ucuza alabiliyor . 3.Dileyen otopark almıyor ve sadece kiralıyor 4.İstanbul gibi toplu ulaşımın yaygın ve hızlı arttığı metropollerde malum artık birçok arabasızgenç nüfus var ve bu nüfus için daire alımı görece ucuzluyor/kolaylaşıyor 5.İstanbul gibi otopark sıkıntısının yüksek olduğu yabancı metropollerde tapulu otoparklar ayrı bir yatırım ürünü oluyor ve ayrıca alınıp satılıyor ve kiralanarak ayrı bir katma değer yaratıyor. Sizin bu konuda değerli düşünceleriniz nedir ?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
24 Temmuz 2014 | 13:48 İhsan söğüt 872 Kişi okudu

Türk dizi ve film oyuncuları ve şarkıcıların kazandığını gayrimenkule yatırması

Soru

Tebernüş Bey, Hemen hemen tüm şarkıcı- dizi ve film aktrislerinin kazandıklarını gayrimenkule yatırması sanırım genelde 3 nedenden kaynaklanıyor ;siz ne dersiniz ? 1.Sahnede kazandıklarını uzun dönemde koruma kaygısı ve risksiz yatırım 2.Varlıklarını gizleme ve emeklilik zamanları için düzenli gelir yaratma kaygısı 3.Para ve sermaye piyasasından korkmaları/fazla anlamamaları. Bu tarz ünlülere örnek vermek gerekirse sanırım top 10umuz 1.sibel can 2.emrah 3.hülya avşar 4.tarkan 5. Acun Ilıcalı 6. Demet akalın 7.ibrahim tatlıses 8.seda sayan 9.bülent ersoy 10.cem yılmaz Sanırım bunlar arasında en başarılı gayrimenkul yatırımcısı da Küçük Emrah ? Ne dersiniz ?

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
24 Temmuz 2014 | 11:30 İhsan söğüt 1333 Kişi okudu

Ispartakule Bölgesi Değerlendirmesi

Soru

Öncelikle iyi çalışmalar dilerim.Ispartakule bölgesini bir gayrimenkul uzmanı olarak değerlendirirmisiniz?Bu bölgedeki işini doğru yapan emlak firmalararının geleceğini nasıl görüyorsunuz?Şimdiden teşekkür ederim.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
18 Temmuz 2014 | 14:49 Kenan Demirci 1853 Kişi okudu

Kira Çarpanı mı önemli Yoksa Değer Artışı mı ??

Soru

Son yıllarda kira çarpanı oranı iyiden iyiye yükselmeye başladı bundan birkaç sene öncesinde 180 çarpanlı gayrimenkulün yatırıma açık olduğu söylenir hesaplamaları o şekilde yapılırdı. Günümüzde ise lansman döneminde alanlar hariç bu çarpanları yakalamak çok zor konutun uzun vadeli yatırımına uygunluğu çarpan olayına göre belirleyen üreticiler, artık yatırımcılarına karşı alınan konutun 2 ? 3 yıllık periyotta ne kadar değer artışı olacak hesaplamasına dönüş yapmak zorunda kaldı . 2014 ilk çeyrek ve 2.çeyrekte konut satış hızı geçen yılın aynı dönemlerine göre %10-15 arasında aşağı seyir seyrederken konut satıcılarının yatırımcıları için kira çarpanını sunmasını değil değer artış hızını sunmasını bekliyoruz. Bu tarz yaklaşım yatırımcının kısa periyotlarda hareket etmesini sağlarken alım gücü olanların daha fazla konut yatırımına geçişini sağlayacaktır. Saygılarımla Konut Atölyesi Mehmet Akif DİLSİZ Gayrimenkul Yatırım Uzmanı

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
12 Temmuz 2014 | 14:29 MEHMET AKİF DİLSİZ 1089 Kişi okudu

Aziz Nesin Ev hikayesi

Soru

istanbul'da nereye, hangi mahalleye gitse, ille oradaki evlerden birinde bir anısı bulunurdu. Babasının şu sözü kulağına küpe olmuştu: ? Dünyada mekân, âhirette iman!... 1930 da liseyi bitirip hayata atıldığı zaman artık ne annesi vardı, ne babası... Kiracılık derdini bildiği için bir ev sahibi olmadan evlenmiyecekti. Beş yıl bir kat elbiseyle yetindi; cıgaraya, rakıya alışmadı; sinemaya, tiyatroya, gitmedi, gezip tozmadı, bir keşiş, bir Hint fakiri gibi yaşadı. Beş yılın sonunda dişinden, tırnağından ikibin lira arttırabildi. Onun gibiler için ikibin lira çok para sayılırdı. Parasına göre, hattâ bin liraya bile satılık evler vardı ama, onun isteğince değildi. Çürük, çarık şeylerdi. «Bir arsa alıp, üstüne kendim bir ev yaptırayım» diye düşündü. Deniz kıyısında, güzel görüntülü geniş bahçeli, caddeye yakın bir ev istiyordu. Olunca olmalı... istediği yerde, aradığı şartlarda iki arsa buldu. Birine üçbin, öbünü-ne üçbinbeşyüz istiyorlardı. Bin liraya bile daha geniş arsalar vardı ama, isteğine uygun değildi. Daha bir zaman para biriktirmeliydi. 1937 yılında toplanan dörtbin lirasını cebine koydu. Artık istediğinden güzel bir arsa alacağına güvenli, araştırmaya başladı. Üçbinbeşyüz lira istedikleri arsaya gitti. Bu arsanın yarısı satılmış, üstüne bir villâ yapılmıştı. Öbür yarısına beş bin lira istiyorlardı. Eskiden üçbin lira dedikleri arsaya gitti. Buraya altıbin lira istiyorlardı. En beğenmediği, eskiden bin Ura dedikleri arsaya şimdi dörtbinbeşyüz diyorlardı. Parasını bankaya yatırdı. Eskisinden daha tutumlu oldu. Pençe pençe üstüne kundura, yama yama üstüne elbise giydi. Artık deniz kenarında arsadan vazgeçmişti. Şehrin iyice bir yerinde arsa arıyordu. Arsayı alacak, ev yaptıracak, eşya alacak, evlenecek, çoluk çocuk sahibi olacaktı. 1943 yılında ancak beşbin lirası toplanabilmişti. Ne kadar elini sıktıysa da pahalılık yüzünden daha çok para biriktirememişti- Dört bin lira dedikleri arsanın üstüne dört ev yapılmış, geriye bir parça boş yer kalmıştı. Buraya da altıbin istiyorlardı. Artık çoktaan, şehir içinde arsa almaktan vazgeçmişti. Şehrin kenarındakine bile razıydı. Ama nerde? Artık tutumlu değil de cimrinin, pintinin biri olmuştu. Yemiyor, içmiyor, ha babam para biriktiriyordu. Terfi etmişti. Aylığı da yükselmişti. Şimdi eline eskisinden daha çok para geçiyordu ama, 1950 yılına kadar ancak yedibin lirası olabildi. Yedibin liraya arsa mı? Gülüyorlardı. Şehrin dışının dışında bir evlik değil, bir kulübelik arsalar bile bu pa' raya satılmıyordu. Taa eskiden baktığı ikibin liraya satılan arsanın yir- 83 mide bir parçası boş, satılıktı. Buraya kırkbin lira istiyorlardı. Arsa alabilmek için daha çok para biriktirmekten başka yol yoktu. Yeni bir hızla para biriktirmeye başladı. Evinin plânını bile yapmıştı, içinde hem alaturka, hem alafranga helası olacaktı. Bir yatak odası, bir misafir odası, bir yemek odası, bir salon, bir oda da doğacak çocuklarına... Beş oda istiyordu. Eskiden evini iki kat üzerine isterken şimdi plânını değiştirmişti. Artık yaşlanmıştı, düzayak istiyordu. 1954 yılında onbin lirası olmuştu. İstanbul kazan o kepçe, arsa aradı. Bu kadar paraya ancak Çekmece, yahut Kartal sırtlarında yer bulabiliyordu. Biraz daha dişini sıkıp, biraz daha kemeri sıkıp para biriktirmeliydi. Hele bir arsayı alsa, bir de üstüne ev... Beş odadan vazgeçti, bir alaturka, bir alafranga heladan vazgeçti. Tek bir oda, yeter ki başını sokabilsin... Evini,yaptırır yaptırmaz ilk iş evlencekti. 1956 da emekliye ayrıldı. Artık emekli maaşıyla ne kadar az yese içse para biriktiremezdi. Yirmi altı yıllık çalışmasının kuruş kuruş biriktirerek verdiği sonuç işte onikibin liraydı. Ne şehrin içinde, ne şehrin dışında, ne deniz kenarında, ne dağ başında bu paraya arsa yoktu.Arsa aramaktan sanki yirmi yıl daha yaşlanmıştı. Babasının sözleri kulağında çınlıyordu: ? Dünyada mekân, âhirette iman!... Bu dünyada mekân kalmamıştı. Öbür dünyaya bakmalıydı. Arsa aramaktan yorgun argın döndüğü bir akşam yolunun üstünde bir mezarlık gördü, içeri girdi. Burası ne kadar da güzeldi. Tıpkı hayalindeki evin bahçesi gibi güzel bir bahçe, çiçekler, çayırlık, çimen... Temiz yeşillik ve renk renk çiçekler, güller arasında mermer mezarları görünce, ? İnsanın hemen şu güzel mezarların içine gireceği geliyor! diye söylendi. Nasıl olsa ölecek değil miydi? işte buradan bir mezar yeri satın almalı, sağlığında, istediği gibi bir mezar yaptırmalıydı. Mezarlık bir tepede, denize karşıydı. Serin selvi gölgeleri arasında sonsuz uykuya yatmak, yaşamaktan daha iyiydi. Ertesi gün hemen Mezarlıklar Müdürlüğüne koştu-Kendisi için bir mezar yeri satın alacaktı. ? Sizin istediğiniz mezarlıkta boş yer yok! dediler. Ama eğer isterse başka bir mezarlıkta, yirmi bin liraya iyi manzaralı bir mezar yeri satın alabilirdi. Utanarak, ? Daha ucuzu, bana göre bir yer yok mu? dedi. Vardı, onbeşbine, onikibine, onbine de vardı. Düşündü... Arsa işinden tecrübesi vardı. Ertesi güne mezarlar da fırlar, bu paraya, mezar yeri de bulamazdı. Hemen o gün muameleyi yaptırdı, görmeden mezarım satın aldı. Sonra gidip gördü. Kapalı, manzarasız, kırık dökük mezar taşları arasında bir yerdi. Ama o sevindi. Göz bebekleri parlıyarak, ¦? Ooooh, burası benim! Benim! dedi. Şimdi her gün, eskiden işine gittiği gibi sabah erkenden mezarına geliyor, en sonunda bir, toprak sahibi elmanın kıvancıyla burada oturuyor, yabani otları temizliyor, getirdiği çiçekleri dikiyor ve sanki mekânına kavuşacağı günü özlemle bekliyor. Kıssadan hisse yazdım bu yüzden tüm arkadaşlar 3 aldım 5 e sattımdan çok evi olmayanlar için hemen iyi kötü bir ev almaları için yazdım ...

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
09 Temmuz 2014 | 20:57 KAGAN KOREY 81327 Kişi okudu

Emlak Balonu 2015

Soru

Merhaba, emlak sektörü için emlak sektörünün içinde faal olarak görev alanların 2015 yılı için oluşan emlak balonu'undan dolayı kriz beklentisi artık çekinilmeden ve saklama gereği duyulmayacak şekilde ifade edilmeye başlandı. Konut satışlarının bıçak gibi kesildiği ve önümüzdeki yılın başından itibaren sektörde büyük kriz ve emlak fiyatlarının %25-%50 oranında düşüş olacağı dillendirilmeye başlandı. Maalesef şuan konut alacaklar büyük oranda kötü duruma düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalınacağı söyleniyor.Değerli görüşünüzü merak ediyorum. Teşekkür ederim.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
18 Haziran 2014 | 12:02 Erkan Bıçakçı 3795 Kişi okudu

Siyasi İstikrar Söyleminiz..

Soru

Tekrar Merhaba Tebernüş Bey, Söylemeden edemeyeceğim.Tüm soruları takip ederken hep 'siyasi istikrar devam ettiği sürece' diye bir söyleminiz var.Buna katılıyorum.Ekonomik istikrarı değilde siyasi istikrarı ön plana çıkarıyorsunuz.Bunlar tabiki birbirine paralel ama zaten herşey ayyuka çıkmışken hala %43 oy alabilen iktidar partisinin bundan sonra daha ne olabilirde oyları düşebilir ? Yani siyasi istikrar'dan artık şüphemiz olmalı mı ? Mesela 2015 genel seçimlerinden iktidar partisinin harici başka bir partinin kazanma olasılığı bence maalesef görünmüyor.Böylece,kendi fikrime göre,2020 yılına kadar zaten siyasi istikrarın sürmesi çok olası..Bu durum gayrimenkul piyasasının değerlenmeye devam edeceği öngörüsünü güçlenerek sürdürüyor. Yurtdışına sık seyahat eden biri olarak Paris,Londra,NY gibi merkez m2 değerlerini gördükçe,hep İstanbul merkeziyle kıyaslıyorum.İstanbul'da özellikle kentsel dönüşüm sonrası yükselen m2 değerlerinin suni olmadığına,doyum noktasına daha çok yol olduğuna inanıyorum.Sizin '%100 doluma ulaşmadan gerçek değerine ulaşmaz' teorinizden yola çıkarak,kentsel dönüşüm sürecindeki genel %33 arzın sadece bir süre fiyatları yatay trende sokabileceği ama sonrasında,yani bu evler de satıldığında tekrar kayda değer sıçramalar yaşanacağını düşünüyorum.Bu yüzden fırsatı olanların gerekirse uzun vadeli riskler alıp özellikle merkezlere yatırım yapmasının uzun vadede getirisinin yüksek olacağını düşünüyorum.Saygılar..

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
19 Mayıs 2014 | 16:22 Tarkan Çelebi 475 Kişi okudu

Balonu son ana kadar inkar etmek

Soru

merhaba, Leyla Cidal hanım nitelikli bir konutun ihtiyac olduğunu ve balonun şişeceğini söylemiş, siz de finans kökenli okurlarım bunu kabul etmiyor demişsiniz.. öncelikle konut balonunun patlaması derken benim ve birçok insanın kastettiği yatırım amaçlı konut alımının kesilmesidir. sitenize yazan insanların 90% ı yatırım için konut almakta ve bunu alenen söylemektedir. ne zaman yatırım amaçlı konut alımı kesilirse o zaman konut fiyatları düzene girer ve balon patlar. Bir emtia yatırım amacı ile alınıyorsa muhakkak içerisinde bir yatırım kar marjı barındırır, aksi halde kimse risk alıp likitidesi olmayan bir ürüne yatırım yapmaz. Balonun patlaması denilen şey bu sanal marjın yokolması ve konut fiyatı artışının normal enflasyon düzeyine gerilemesidir. Ev fiyatlarını trendini belirleyen temel unsure kredi faizidir. 3 ay içerisinde kredi faizlerinin 3 katını çıkma ihtimali her sn. mevcutken sizing kira geliriniz için bu durum sözkonusu değildir. Faizlerde düzeltme olduğu zaman yatırım amacıyla konut alımı kesilecekve fiyatlar düşmeye başlayacaktır, ne kadar düşeceğini faizin seviyesi belirler başka birşey değil. Lehman Brothers batarken veya Yunanistan iflas ederken İspanya da emlak balonu patlayıp işsizlik 25% I vurarkende son dakikaya kadar balon inkar edilmiştir. 2001 krizinden 3 ay once Tüsiad başkanı 10 yıl ileriyi görüp yatırım yaptıklarını beyan etmişti Devaluasyon olduğu gün birçok ekonomi yazarı devaluasyon gibi bir ihtimalin olmadığı konusunda yazılar yazıyordu. Dünya hükümranı abd emlak balonunu engelleyemedi ama TR olarak biz engelleyip tarih yazacağız yersen.. bu özgüvenini nereden geliyor derler adama 70 cente muhtaç olduğun günlerden mi yoksa gecelik faizleri %4000 lere çıkardığın günlerden mi Gavurların sevdiğim bir lafı var. It is not matter of fact, it is matter of time. Mesele doğru olup olmadığı değil ne zaman olacağı.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
28 Nisan 2014 | 15:40 Hakan Yılmaz 1150 Kişi okudu