Kolejli çocuklar dolar ve ekonomi gerçeklerini neden anlamıyor?
1) Türkiye'de dolar son 15 aydır gereksiz yere yükseldi. Borç batağındaki bir ülkenin parası değerlenmez. ABD'de devlet de şirketler de bireyler de boğazına kadar borçlu.
2) Eskiden ekonomisi güçlü devletlerin parası değerli olurdu. Şimdilerdeyse devletler ekonomilerini güçlü tutabilmek için paralarına "örtülü" devalüasyon yapıyor.
3) Türkiye'de devalüasyonu ABD'li papaz yaptırdı:) Devlete ve yeni ekonomi yönetimine gerek kalmadan:) Yeni ekonomi yönetimi ihracatın önünü açmak için devalüasyona ses çıkarmadı.
4) Aslına bakarsak ekonomi yönetimi çok daha güçlü dolar istiyor. Ama yüksek dolar hayat pahalılığı ve enflasyon olarak kendini gösteriyor. Ayrıca ekonomi yönetiminin başarısı doların fiyatı ile ölçülüyor. Dolar yükseldiğinde ekonomi yönetimi başarısız bulunuyor.
5) Ekonomi yönetimi doların bu seviyelerde seyretmesini istiyor. Görünen bu. Kolejli çocuklar bunu neden kabul etmek istemiyor? Israrla doların yükselmesine yönelik yayın yapıyorlar?
6) Doların yükseleceğini söylemek büyük ve küçük yatırımcıların hoşuna gidiyor. Bu yönde yayınları izliyorlar. Durum böyle olunca da "dolar borsası"nda 8, 10, 12 ve 20 TL sözleri havada uçuşuyor. Dikkat ederseniz hep çift sayı. Tek sayı ve asal sayı yok:)
7) Kolejli çocuklar başarı konusunda agresiftirler. Başta aileleri olmak üzere çevreleri hep başarılı olmaya zorlar. Bu zorlamanın doğal sonucu olarak şapkadan tavşan çıkarmaya çalışırlar. Çoğu zaman şapkayı da kaybederler:) Tarzları iddialı konuşmaktır. Ukalalıkta ve kendilerini beğenmede sınır tanımazlar.
8) Kolejli çocuklar için esas olan akademik başarıdır. Piyasa pratiğini bilmezler. Çocukken su satmamışlardır. Pazarda poşet satmamışlardır. Öğrenciyken kasiyerlik veya komilik yapmamışlardır. Çocukken ve gençken bunların birisini yapsalardı hayata bakışları farklı olurdu.
9) Onlara göre hayat not, ders ve akademik başarıdan ibarettir. Oysa gerçek hayatta bunların hiçbirisine yer yok. Gerçek hayat çok acımasız. Notu, karneyi, akademik ünvanı, mevkiyi ve makamı takmaz.
10) Kolejli çocukların dünyası camdan fanustur. Gerçek hayat ise doğa. Fanusta büyümüş birisi doğada ne kadar zorlanır tahmin edersiniz.
11) Başarı odaklı olmak insanı agresifleştirir. Bu agresiflik sağlıklı düşünmeye engeldir. İnsanı mutsuzluğa iter. Çevrenize bakın. Kolejli çocuklardan sonra en mutsuz grup fen lisesi mezunlarıdır. Ondan sonra anadolu lisesi mezunları gelir.
12) Bu çocuklar iş hayatına atıldıklarında kendilerine kariyer getirecek her türlü oluşumun içinde yer almaya hazırdırlar. Başta FETÖ olmak üzere bu tür organizasyonların başarı odaklı okullarda hızlı yayılmasının nedenlerinden birisi budur.
13) Mutlulukta ise endüstri meslek ve ticaret lisesi mezunları ilk sırada yer alır. Onları düz lise mezunları takip eder. Neden? Çünkü hayattan beklentileri yüksek değildir. hayattan beklentileri yüksek olmayınca geriye mutluluk kalır.
14) Başarı odaklı yetişen ve bundan dolayı hırçın ve agresif olan ve bunu sağlayacağı için çıkar gruplarına girmekten veya üye olmaktan kaçınmayan birisi ekonominin ya da doların gidişini doğru anlayabilir mi?
Tebernüş Kireçci'yi Twitter'den takip etmek için Buraya tıklayınız
Yorumlar
Henüz yorum yok.
Üye işlemlerinden üye olup / giriş yaparak sizde yorum yapabilirsiniz. Üye işlemleri için tıklayın