KANAL İSTANBUL

Tebernüş Bey merhaba;öncelikle kanal İstanbul projesini yakından takip eden biri olarak, Mustafa Bütün Bey'in kanal İstanbul projesi hakkında siteniz platformunda paylaştığı düşünceleri iyi bir beyin fırtınası yapılarak tasarlanmış olduğunu gördüm.Benim şahsi görüşüm, Mustafa Bey'in düşündüğü gibi devletin olası İstanbul depremiyle ilgili afetzedelerin barınmasını düşünerekten olası depremin ön hazırlık aşaması olarak bu sitenizde duyurduğunuz kanal güzergahını seçmesi tabiki doğal bir olay olabilir.Ama devletin böyle br düşüncesi olsa bile neden milletine karşı böyle kandırmaca bir olayı seçsin ki...Devletin Öyle bir şey yapmak istemesi durumunda bile hiçbir şekilde böyle bir politika izleyeceğini sanmıyorum.Çünkü olmayacak,yapmak istemediği bir projeleri devlet bütün dünya önünde dev projelerim diyerekten duyurduğu 2023 Türkiyesi, 2071 Türkiye'si diyerekten duyurduğu projeleri Mustafa Bey'in dediği olayın kılıfı yapamaz,yapmaz.Çünkü devlet hiçbir zaman milletini böyle bir olay çerçevesinde kandırmaz.Devletin dolayısıyla hükümetin bu projeler hakkında çok iddalı çok kararlı bir iradesi var.Sen dünyaya bu kadar şaşayla tanıttığın devasa projeleri depremzedelerin konteynır kenti çadırkenti alanına maske yap.Bende düşünce olarak katımadığımı söyleyebilirm Mustafa Bey'e.Hükümet devlet olarak bişey vadediyor,hükümete inanan hükümete güvenen vatandaşları bu güven ışığında devletin projelerin yapılacak dediği bölgelerde hükümete duyulan güvenden ötürü beklentiye yönelik çok ciddi rakamlardan alımlar yapıyor,sonra da hükümet diyecekki ;ey vatandaşlarım vaadettiğimiz projelerimiz hakkında bize güvendiniz,bize inandınız,bu bölgelere yatırımlar yaptınız,ama biz bu duyurduğumuz projeleri Mustafa Bey'in düşündüklerine kalkan yaptık,işte buda bize güvendiğinz için ödemeniz gereken bedel mi diyecek.Devlet vatandaşlarına spekülasyon yapmaz.Yanlış yönlendirmez.Tabi herkesin görüşüne saygı duymak gerekir.İkinci bir husus olarak Mustafa Bey'in sorularına Tebernüş Bey'in verdiği cevaplarla ilgili.Malum Tebernüş Bey'in de başından beri paylaştığı görüş kanal İstanbul güzergahı hakkında,Arnavutköy'ün bu anılan projelerin doğa gereği olarak yeri olmadığı hakkında idi.Tebernüş Bey hele hele bu kanal İstanbul projesinin 3.havaalanı projesinin Arnavutköy tarafında yapılacağının açıklanmasından itibaren kendisine bu platformda yöneltilen ısrarlı sorular karşısında Arnavutköy'ün bu projeler için yer olarak çok yanlış bir tercih olduğunu,vede uygulama alanı olarak zor olduğunu dolayısıyla bu projelerin bu bölgede hayata geçirilme oranının düşük olduğunu,okurlarına bu bölgede yatırım noktasında pek tavsiyede bulunmadığına şahit olduk.Hatta Arnavutköy hakkında , kendimce ünlü gördüğüm cevaplarından biride cevaplarının bazılarını (filmin sonunu iyi izleyin) olarak bitirmesi.Yine başka bir soruya verdiği cevap (Arnavutköy'de işin çivisi çıktı... Bir dönem Silivri'de böyleydi... Şimdi fiyatlar yerlerde sürünüyor... Tahmin ediyorum bir benzeri Arnavutköy'de olacak... İnsanlar macera arıyor... Piyasalar bu arayışlara yardımcı olacak... Biraz sabırlı olun...) Tabi burda,bizim bu Tebernüş Bey'in geçmişdeki düşüncelerini paylaşmamız şimdi değişik düşündüğüne dair olarak algılanmasın..Öncelikle Tebernüş Bey benim şahsi görüşüm o zaman gelişmler şimdiki kadar net değildi..Ama şuanki knjöktöre göre olayları ele aldığımız vakit,bu projlerin arkasındaki hükümete seçmen olarak çok büyük bir siyasi destek var.Sayın başbakanın Cunhubaşkanlığı sürecindeki şuanki beş değişik anket firmalarınında belirttiği gibi köşke çıkmasında şuan için bi sorun yok gibi.Ben Sayın başbakanın cumhubaşkanı seçildikten sonra seçilmişliğinde verdiği güçten ötürü bu proje ve benzelerininde uygulamaya geçmesi aşamasında kararlı bir şekilde ilerleyeceğini düşünüyorum.3.havalimanı inşatı şuan devam ediyor.buraya dolgu olarak çok ciddi bir harfiyat gitmesi sözkonusu.Ben bu bağlamda 3.havalimanı ve kanal İstanbul projelerinin yapım noktasında birbirlerinden koparalımayacağını düşünüyorum.Çünkü 3.havalimanı Arnavutköy açıklanmasının ardından en büyük eleştirilerden biride yüksek dolgu maliyetiydi.Ben planlıyacıların bu dolgu maliyetini kanal İstanbul dan gelecek hafriyatın karşılayacağını düşünerekten bu maliyetlenmeleri ,planlamaları yaptıkları kanaatindeyim.Dolayısıyla doğru yada yanlış onu tartışmıyorum,hükümet ve başındaki sayın başbakan bu ülkenin başında olduğu sürece bu projelerin mevcut planlana yerinden başka bir tarafa kayacağını hız keseceğini düşünmüyorum.Son olarak Tebernüş Bey den cevaplamasını rica ettiğim soru ise Mustafa Bey inde bu vesiyle bu konuyu açması münasebetiyle,kanal İstanbul güzergahının sitenizde %95 kesinleştiği söylenen güzergahın Tebernüş Bey e göre doğruluk oranı nedir?Arnavutköy hakkında geçmişteki düşünceleriyle şuanki düşünceleri arasında değişen noktalar var mıdır?Şuanki konjöktörde havalimanı inşaatının da başlamasıyla burayada ciddi dolgu lazım.Müteaahhit firmaya ihaleyi alırken ihale rakamı açısından belki dolgu kısmının kanal İstanbul kazısından karşılanacağının taahhüdü bile verilmiş olabilir belki.Tüm bunları düşündüğümüz vakit Tebernüş Bey nasıl bir yorumda bulunur acaba?Teşekkürler

---

Yanıt : Merhaba. Rica ederim. Kentin Kuzey yönüne kaydırılması projesine hiçbir zaman sıcak bakmadım. Kuzeyde özellikle ormanlardaki yapılaşma sonuçta felaket getirecek. Daha mantıklı daha rasyonel gibi görünse de doğaya verilen zarar büyük. Ama hükümet ve devlet böyle bir karar almışsa ve uygulamaya geçmişse diyecek bir şey yok... Arnavutköy ve Çatalca'da metrekaresi ucuzken alım yapılabileceğini söyledim. Ama fiyatlar yükseldikten sonra özellikle hisseli arazilerden uzak durulması gerektiğini belirttim.Bugün de bu görüşleri tekrarlıyorum... Arnavutköy ve Çatalca'da özellikle yüksek fiyattan alınan arazilerde çok canlar yanacak. Yine söylüyorum: Filmin sonunu henüz görmedik... Bu onlarca yıl devam edecek bir süreç... Köprünün altından daha çok sular akacak.. Size tek önerim şu olur: Fırsat buldukça Buraya tıklayınız adresindeki haberlere bakın... Güzergah konusunda ise Başbakan resmi açıklamayı yapmadan bu alanda yapılan ve yayınlanan tüm haberler havanda su dövmektir...