İstanbulun 10 yıl sonraki hali

Tebernüş Bey merhaba, Gökhan Taş Bey'in yazısına istinaden ben de görüşlerimi belirtmek isterim. Aslında Gökhan Bey'in yazdıklarına çok paralel bir teorim vardı. İnşaat sektörünün ve devletin yaklaşımının İstanbul özelinde bu şekilde devam etmesi durumunda tam olarak böyle olmasa da gidişatın o yönde olacağı izlenimini taşıyorum. İstanbul'da çok fazla konut arzı var ve bu konutlara gelen talepler hep yatırımcılardan. Yani ihtiyaç sahipleri değil, yatırımcılar evlerin sahibi oluyor. Gerçi siz nitelikli ve sağlam konut sayısının İstanbul'da hala yetersiz olduğunu düşünüyorsunuz ama yeni yapılan konut fiyatları (sunduğu imkanlar ve aidatları) düşünüldüğünde bu niteliksiz konutlara sahip olan insanların bu tarz evlere geçmeleri imkansız. Yani insanlar sürekli konut alıyor kiralamak ve ilerde satmak için ama acaba bu evleri onlardan kim alacak? Hangi ihtiyaç sahibi bu yatırımcıların beklediği paraları verecek? Bu da yatırımcılar için ayrı bir tehlike. Yılda %7-8 zam alan normal bir çalışanın değil bu evleri alması yanından geçmesi bile imkansız. İstanbul'da lüks konut yapılıyor ve yurt dışından yatırımcılar da bu konutlara teşvik ediliyor. Hatta yurtdışından birçok insan da İstanbul?a yerleşiyor. Ben bir mühendis olarak yıllarca çalışsam yine de şehir merkezine yakın yerlerdeki lüks konutlardan ev alacak kadar peşinatı biriktirebilir miyim bilemiyorum. Bu durumda orta ve alt gelir düzeyindeki insanların nasıl ev sahibi olup İstanbul merkezine yakın yerlerde oturabileceklerini düşünebiliriz ki? Kentsel dönüşümle birlikte yeni yapılan konutlar o bölgedeki hak sahiplerine değil de üst gelir düzeyine sahip insanlara gitmesi bu insanların daha doğuya ve batıya gitmelerine neden olacak ister istemez. Buna ek olarak gördüğüm bir diğer problem ise; sadece üst gelir düzeyine sahip insanların bulunduğu merkezde hizmet sektörünün sekteye uğrayacak olması. Merkezde Hizmet sektöründe kimler, nasıl çalışacak? İstanbul?un uçlarında yaşayan dar gelirli hizmet sektörü çalışanı nasıl hergün evinden kalkıp merkeze çalışmak için gelebilecek? Şu anki düzen ve tutum inşaat sektörü ve buna bağlı sektörleri kalkındıran bir düzen. Ne zamanki yapılan bu kadar konutun satılacağı gerçek ihtiyaç sahipleri (oturmak için ev alanlar veya o kiracılar) tükenir işte o zaman bu düzen bozulur diye düşünüyorum. Topraktan diye tabir ettiğimiz ev satışları sanki hazır ev satışı gibi fiyatlandırılıp pazarlanıyor ve satıldıkça da fiyatları artıyor. Ayrıca sürekli İstanbul?u cazibe merkezi yapacak bu projelerin üretilmesi ve dışarılardan insanların çekilmesi git gide nüfus ve ona bağlı trafik gibi problemlerin artmasına da vesile olacaktır. Aslında söylenecek o kadar çok şey var ki, burada yazarak anlatmak mümkün olmuyor. Başka bir platform olsa da orada bu konuları tartışabilsek. Saygılarımla...

---

Yanıt : Peki... Diğer görüşleri de dinleyelim.