Hangi şirketlerden konut alınmamalı?

Orta ve alt gelir grubu mensuplarının hayatları boyunca kendileri ve aileleri adına yapacakları en büyük alım konuttur. Bir noktada aileler yılların birikimini ve gelecek yıllarda yapmayı düşündükleri tasarruflarını, eve yatırırlar…

Makro pencereden baktığımda, durum bu kadar ciddi iken, özellikle alt gelir grubu tam bir macera peşindedir. Orta gelir grubu ise, alt gelir grubundan maceraperestlik noktasında aşağıda kalmaz.

Doğru düzgün araştırma yapmaz... Şirketin daha önce teslim ettiği projelere gitmez... Sahibiyle tanışmaz! Kendisiyle tanışmayan patronun yaptığı projeye yılların emeğini, alınterini ve birikimini yatırır. Sonra da gelip tebernuskirecci.com.tr'de feryat eder. Tebernus.com.tr yeryüzünde 'Ağlama Duvarı'nın tek rakibidir! Ağlama Duvarı gibi kökleri binlerce yıl eskiye dayanmaz; ama 4-5 yıllık geçmişe dayanmasına rağmen, önünde epey bir ağlayan vardır.

Türkiye'de çok ciddi bir ticaret kanunu ve basın kanunu var. Bu kanunlar çerçevesinde kimseye 'x projesinden almayın', 'y şirketinden uzak durun' ya da 'z patronuna paranızı kaptırmayın' diyemezsiniz. Hep iyimser olmak zorundasınız. Hep bir şans vermek; zorunluluktur. Buna; yasalar bizi zorluyor.

Gelelim konumuza: Konut satın alırken hangi şirketlerden uzak durmalı?

1) Konut satın alacağınız şirketin patronunu iyi araştırın. Geçmişte ne vaat etmiş, ne yapmış? Bunları inceleyin. Bazı patronlar konuşmayı çok sever. İş, iş yapmaya gelince; sıvışırlar. Bu şirketlerden kesinlikle uzak durun.

2) Rüştünü ispatlamamış şirketlerin patronlarıyla tanışmadan ev almayın. Şirket rüştünü ispatlamışsa; sağlam referansları varsa; patronlarıyla tanışmanıza gerek yoktur. Daha evi almadan, sizinle tanışmayan patronun şirketinden ev alırsanız; ilerleyen dönemde elemanlarına ulaşamazsınız. Bu kural, tecrübe ile sabittir! Kaldı ki; her ne hikmetse, büyük şirketlerin patronlarına ulaşmak küçük şirketlerin patronlarına ulaşmaktan daha kolaydır. Bunu en güzel örneği Ali Ağaoğlu'dur? Ali bey kampanya dönemlerinde satış ofisinde olur.  Satış ofisinde olmadığı zamanlarda ise şantiyededir. Hiçbir başarı tesadüf değildir. Yeri gelmişken Ağaoğlu'nun çalışanlarına söylediği meşhur sözü hatırlatayım: Sizin patronunuz ben değilim; müşterilerdir! 2005'ten bu yana Ağaoğlu'nun aralıksız sektörün ciro şampiyonu olmasının sırrı burada yatar.

3) Şeffaflaşmayı başaramayan, her türlü konuda müşterilerini aydınlatmayan şirketlerden de uzak durun. İşini iyi yapacak şirket, önce müşterileri ile sağlıklı iletişim kurar. Müşterileriyle sağlıklı iletişim kuramayan şirket, doğru düzgün inşaat yapamaz.

4) Projede sık sık değişiklik yapan şirketler ve bunu müşteriye açıklamayan şirketlere de sıcak bakmayın. Kimi zaman projelerde değişiklik yapmak zorunludur. Bunu anlayışla karşılayın. Ama müşteriyi hiçe sayarak bildiğini yapan şirketlerle ilişkilerinizi gözden geçirin.

5) Söylediğini yapmayan ve vaatlerini yerine getirmeyen şirketlerle de ilişkinizi değerlendirin.

6) Teslimleri zamanında yapmayan ve teslimatı geciktirmeyi huy haline getiren şirketlerin projelerinin önünden bile geçmeyin...

7) Doymuş ve doymuşa yakın fiyattan ev satan; yatırımcı müşterilerine bile para kazandırmayan şirketlerin projelerinden, 'tasarruf' yapamıyorsanız, tasarruf yapmak niyeti ile ev alabilirsiniz. Ama beklentiniz primse; hayal kırıklığına hazır olun.

8) Satış sonrası hizmetler işin en önemli anahtarlarından biridir. Satış sonrası hizmetlerde iyi olmayan şirketlerin evleri, özellikle oturmak amacıyla ev alanların sinirlerini bozar. Yatırım için konut alanları ise, fazla prim yapmayarak; üzer. 'Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ' sözünün postmodern çağdaki karşılığı olarak konuyu değerlendirin...

9) İyi site yönetimi ve düşük aidat ilkelerini benimsemeyen şirketler size mutsuzluktan başka şey vermezler...

10) Şirketlerde eleman sirkülasyon hızı çok önemlidir. Özellikle satış ekibinde yüksek sirkülasyon varsa, her aradığınızda başka bir müşteri temsilcisi ile karşılaşıyorsanız; muhtemelen projede, şirkette ve patronda bir sorun olduğu anlamına gelir.

Havacılıkta çok sevdiğim bir söz vardır: Havacılığın kuralları kanla yazılmıştır! Her havacılık kazası, beraberinde kuralların konulmasını sağlamış! Emlak ve konut yatırımının kuralları kanla yazılmamıştır ama; zarar ve mağduriyetlerle oluşturulmuştur. Mağdur olanları ve zarar yazanları  dinleyerek; veya kazanç sağlayanlar ile mutlu olanlara kulak kabartarak bu kuralları derledim ben de...

Mutlu olmak da mutsuz olmak da sizin elinizde...

Bu konuda söyleyeceğim başka bir önemli nokta ise; oturmak ya da yatırım amacıyla konut aldığınız proje ve sitelerden memnun olmadığınızda, internette yaygara koparmayın.  Kopardığınız fırtına size ve sitenizin sakinlerine zarar olarak geri döner. Memnun olmayanlar kendi arasında toplanıp yapımcı şirketin kapısını çalsın. Sonuç alamazsa dava yoluna başvurulabilir. Şunu unutmayın: Koparılan fırtına size ve yatırımlarınıza zarardan başka bir şey vermez...

Buradan, 'Herşeye katlanın' sonucunu çıkarmayın. Tam tersine haklarınızı sonuna kadar alın. Ama gürültü ve patırtı yaparak değil! Kavga ederek değil! Emek harcayarak...

Bir şirketin, bir projenin ya da bir patronun tüm müşterilerini memnun etmesi pek olası değildir. Müşterilerin yüzde 1'lik kısmı ne yapılırsa yapılsın mutlu olmazlar. Bu yüzde 1'lik kısımdaysanız süreci uzatmayın.  İster yatırım ister oturum için olsun, aldığınız evi satın gitsin... Bu tür okurlarıma hiçbir zaman site tarzı evleri tavsiye etmem. Müstakil evlere yönlendiririm. Böylesi; her zaman, herkes için daha iyi olur.

Yarın: Konut alırken hangi şirketler tercih edilmeli?


Konut alırken hangi şirketler tercih edilmeli?