Bankaların kârı neden düşüyor?

Türkiye'nin 1 numaralı emlak ve konut editörü Tebernüş Kireçci, kendi Twitter hesabından "Bankaların kârı neden düşüyor?" başlıklı analizini kaleme aldı. İşte Kireçci'nin 11 maddelik analizi...

1) BDDK verilerine göre bankaların üçüncü çeyrek kârında büyük düşüş var. Öyle görünüyor ki bu düşüş eğilimi gelecek çeyreklerde de devam edecek.

2) Geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırılınca kârlılıktaki düşüş yüzde 12.5. Böylece son üç yılın en düşük 9 aylık kârı görüldü. 2017 ve 2018 yılları ocak-eylül dönemlerinde sektörün kârları sırasıyla 37,2 milyar TL ve 41,3 milyar TL seviyesinde idi.

3) Aynı zamanda sektör, 3. çeyrekteki 11 milyar 256 milyon TL'lik kârla son 11 çeyreğin en düşük çeyrek kârını da elde etti. Eylül ayında ise 3 milyar 314 milyon TL net dönem kârı elde ederken, kârlılıkta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,2 ve bir önceki aya göre yüzde 28 azalış görüldü.

4) Bunun nedenleri neler?  Türkiye'de bankacılığın en büyük sıkıntısı bankacıların "nalıncı keseri" gibi her şeyi kendilerine yontmalarıdır. Buna devam ettikleri sürece kârlıktaki düşüş devam eder.

5) Türkiye'deki bankacılar müşterilerinin etinden, sütünden, tırnağından ve derisinden ne çıkaracağına bakıyor.  Bankacı gibi değil kasap gibi davranıyor. Normal koşullarda "kazan-kazan" mantığında düşünmeleri gerekirken ne kadar çok kazanacaklarına kafa yoruyorlar.

6) Böyle devam ederse -kağıt üzerinde de olsa- o kadar çok kazanırlar ki sonunda piyasada para kalmaz. Kazançlarını tahsil edemez hale gelirler. Biz yıllardır bunu anlatmaya çalışıyoruz. Ama başaramadık.

7) Çözüm odaklı olmadıkları sürece, bankaların kârlılığı sürdürülebilir değil. Sürdürülse bile tahsil edilemez:) Kazançlar kağıt üzerinde kalır. Bunun ne anlama geldiğini kurt bankacılar çok iyi bilirler.

8) Bankaların ne yapması gerekiyor? Aslında bunun çok kısa yanıtı var: Şimdiye kadar yaptıklarından vazgeçmeleri yeterli:) Bildikleri ile geldikleri nokta burası. Bundan sonrası onlar için uçurum. Müşterileri için de uçurum:)

9) Bankaların uygulayabildiği en yüksek faiz oranını uygulamaktan vazgeçmesi şart. Alabildiği tüm ipotekleri almak huyundan vazgeçmesi kaçınılmaz.  Bilumum fahiş komisyonlardan ve sigorta poliçelerinden vazgeçilmeli. 

10) Faiz oranları, komisyonlar ve diğer talepler makul oranda kalmalı. Bankalar bunu yapmazsa kağıt üzerinde kazanç sağlasalar da tahsil edemezler. Yaşadığımız dönemde ve gelecekte tahsilat, kağıt üzerindeki kazançtan daha önemli olacak.

11) Bankacılar sözümüzü dinleyecekler mi? Tabiki hayır. Ama biz bildiğimizi "tarihe not düşmek" adına anlatmaktan geri kalmayacağız. Tercih onların.

Analizlerimin tamamına Buraya tıklayınız adresinden ulaşabilirsiniz. Beğenen ve retweet yapanlara teşekkür ederim.

Tebernüş Kireçci'yi Twitter'den takip etmek için Buraya tıklayınız