Sayın Tebernüş Kireçci, maillerine ulaşamadığım TOKİ yetkililerine iletilmek üzere aşağıdaki yazıyı size ulaştırmayı uygun buldum. selamlarımla TOKİ.Bu kadar zaman içinde kendi yerleşme kültürünü oluşturmuş ve bunu yabancılar dahil akademik çevrelerin kabul ettiği, yasalarla koruma altına aldığı; insanidir, doğaya saygılıdır dediği yerleşmeleri bıraktık ve savaş sonrası GEÇİCİ yerleşmelermiş gibi birbiri ardına birinin aynı kopyalaya kopyalaya binaları dikiyor, iklim, yöre, malzeme, gelenek, insan ihtiyaçları vb. gibi mevzulara kafayı takmadan bir HEDEF sayı tutturup gidiliyor. Yerleşme nedir, insan nasıl yaşar, sosyal ilişkiler nasıl bir ortamda canlı olur, doğa ile iç içe ancak olabildiğince de şehir hayatına uygun yoğunluk nasıl sağlanır gibi ZOR sorulara kafa yorulmuyor. Buna gerek duyulmuyor. Örnek kabilinden de olsa bakın bu tür yerleşmelere de gücümüz yetiyor tarzında bir uygulama dahi yapılamıyor. Yapılanlar da LÜKS ve onlarda sıradan tekrarlara dayalı ve illa ki havuzlu, güvenlikli, kapalı garajlı gettolar halinde. Yapmayın, etmeyin aklınızı başınıza alıp geleneklerinize DÖNÜN. İnsan, üst üste yaşamaz. Yan yana yaşar. Omuz omuza bir hayat sürer. Yatay ilişkiler ağı insanlar için fıtrîdir. Dikey ilişkilerin azaltılması gerekir! Bir çocuk arkadaşına oturduğu evi tarif ederken ne diyecek? Falanca site, filan blok, bilmem kaçıncı kattaki şu no.lu daire... Ne sokak, ne bir dükkan, ne bir meydan, ne bir ağaç, park, ne bir çeşme yani özellikli bir yer olmanın belirleyici hiçbir noktasını söyleyemeyecek! Yine TOKİ yoksul/fakir konutları üretiyor. Üretmeli de. Ancak bir devlet kuruluşu olması sebebiyle Yoksul/Fakir bir kültürü yansıtmaya hakkı yok! Çünkü, yararlanılması gereken geleneksel yerleşme kültürü, modernize edilmeye ihtiyaç duysa da, halen üretilen SİLOLAR gibi bir noktaya asla gelmeyecektir ve gelmemelidir. Kurulan sitelere bakın bir; toprak var, kimin? Balkonu bile yok dairelerin! Donatılar dağınık geniş boşluklar ve mekânsızlık hakim. Meydan ve sokak ne demekti bilen var mı? TOKİ iyi şeyler yapmak için zihniyetini değiştirmelidir. Para yok demek inandırıcı değil. LÜKS projeler bunu yalanlamaktadır. Bir stadyum (Seyrantepe) bile bir senede bitebilecektir. Para vardır. Gelenekte TAŞ gibi sağlam, İSTANBUL'un EYÜP ünde, FATİH inde; İZNİK'te, KASTAMONU'da, ANKARA'da, MARDİN'de, DİYARBAKIR'da, ANTALYA'da, TRABZON'da ilgi beklemektedir. Buraları sadece yıllık izinlerde fotoğraf çektirilecek yerler midir? Böyle yerlerin olduğunu bilen bildiren yok mudur? Hep beraber uyuyor muyuz? Çocuklarımızın yerleşim alanları için doğru olanı yapmaya mecburuz. Ve doğru olan da yapılanlar değildir. KARABÜK TOKİ Cevizlidere konutlarına bir bakın. Bir daha bakın! Yanı başında SAFRANBOLU varken ona inat bir site kurulmuş! Burası ile gurur duyan var mı? Gelecek İSTANBUL-KAYABAŞI konutlarından da görülüyor ki parlak değil. Çok geç olmadan bir nefeslenip bir daha düşünmeliyiz. Doğruyu bulmak zor değil. Sadece yapılanların yanlış olduğunu kabul etmekle başlayalım bir kere. Ya da hiçbir şey yapamıyorsak en azından yapılanlardan övünme işini bırakalım...
Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
13 Ağustos 2009 | 09:59 Vehbi Dürüst 658 Kişi okudu