"Balon" ile ilgili toplam 433 soru bulunmuştur.
Toplam 771501 kişi soruları okumuştur.

sitenin ve bolgenin fiyatini sisiren emlakci

Soru

merhaba, beylikduzu adnan kahveci bulvarinda buyuk bir site var,ve bu sitedeki ev satis fiyatlari ve kira fiyatlari burada bir emlakci tarafindan surekli sisiriliyor.arap vb yananci yatirimci oldugundan buralarda bu insanlar oturuyor ve biz oturamiyoruz dolayisiyla bu paralari veremedigimizden,daha onceleri fiyati normaldi baktilar ki hep yabanci geliyor yukselttiler.bu site haric digerleri biraz daha normal.bahsettigim emlakcida tum isini bu site uzerinde donduruyor.insanlarda evini daha pahali fiyata satan vu emlakciya surekli satis icin daire veriyor.fakat kiralamak isteyen biz grubu el uzatamiyoruz.soylenen rakamlar bu site ve bolge icin cokk fazla, 1+1 2bin liraya dayatilmis beylikduzu gibi bir yerde.evin kira ve satis degerlerini balon haline getiren bu emlakciyi sikayet edebilirmiyim,ise yararmi,ve yarayacaksa nereye basvurmaliyim.tesekkur ederim.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
08 Ağustos 2018 | 00:37 berna bey 1279 Kişi okudu

konutta arz fazlası yanında fiyatlar çok abartılı değil mi ? maliyetleri düşürmek için devlet neler yapmalı alım gücünün canlanması için

Soru

merhaba tebernüş bey dün ekonomi bakamı sayın zeybekçiyi dinledim banka kredilerini düşürüceğiz talimat verdik 0.90 düşücek ve talep artıcak diyor sizce fiyatlar bu kadar balon ve maliyetler bir okadar yüksekse bu düşücek krediler piyasayı ne kadar etkiler talep ne kadarını karşılar konutta biliyorsunuz istanbulda arsa pahalı arsa +inşaat maliyetleri ortalama merkezde bir dairenin arsa ve inşaat maliyetleri 2+1 dairede 500.000TL Buluyor buna %30 ve %40 kar payı koyan inşaatlar var alım gücü olan kredilerle aldıkları gayrimenkul şu şartlarda 2+1 10 senede 1.200.000 tl geliyor sizce kredileri düşürmek kadar inşaat maliyetlerinide düşürmek gerekmez mi ? inşaat firmaları mecburen fiyatlarını yüksek tutmak zorunda kalıyor barter firmalarıyla dönüyor bir çoğu buda 2 . elde yatırımcı için bekleme süresini artıyor elinden konutunu veya ticarisini cıkaramıyor reel fiyat gelene kadar iş işten geçmiş oluyor istanbulda araziler cok pahalı fiyatlar ortalamanın üstüne cıkıyor bakırköyde sahil kısmındaki projeye bakıyorsunuz 700.000 usd 70m2 daire satıyor 8000 tl kira geliri var maliyetleri düşürmeden bence kredileri düşse bile talepi sadece gıdıklar arz fazlalıgının yanında saglam bir fiyatlarda suni balon var

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
09 Mayıs 2018 | 16:17 nuri kaya 2636 Kişi okudu

KONUT RESESYONU BAŞLADI!..

Soru

KONUT RESESYONU BAŞLADI!.. Anektodal veri ya da duyum üzerine makale yazmayı sevmem. FÖŞ olarak evrensel bir itibarım var, yazdıklarımın arkasında duramayacaksam, yazmam. Elimdeki resmi veriler konut sektörünün resesyona girdiğini ve uzun süre çıkamayacağını söylüyor bana. Çok yüksek oranda yerli girdi kullanan ve ekonominin mıknatıs işkolu konutta resesyon hükümetin ve bankaların çok başını ağrıtacak. İlkin, satışlar çok yavaş. Ocak?da satışlar bir önceki yılın aynı ayın göre sadece %1.7 artarken, mesai günü sayısına göre düzeltilirse, %5 düştü. Trendi görebilmek için 3 aylık hareketli ortalamaları çizdik. Satışlarda ivme çok zayıf. Ocak?ta ikinci elde biraz toparlanma var, ama toplam satışlar hala irtifa kaybediyor. Bu makaleyi yazma nedenlerimden biri de Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş?ın aktardığı saygın bir müteahhittin mektubu. Şöyle diyor: ?Sektör temsilcileri, konut satışlarına değindiğimiz yazılarımızdan sonra bazı ayrıntılara dikkat çektikleri bilgiler aktardılar. İMKON-İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Anadolu Yapım Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkanı olan bir müteahhit okurumuzdan, Ali Aydın?dan bir mektup aldık. Aydın?ın aynı zamanda TOBB Türkiye Müteahhitleri Sektör Meclisi Başkan Yardımcısı olduğunu da belirtelim. Mektubunda özellikle ?mükerrer harç? uygulamasına dikkat çeken Aydın şunları söylüyor: ?Müteahhitler özellikle son yıllarda özkaynakları yetersiz olduğu için arsa temininde kat karşılığı sözleşmelere daha fazla ağırlık vermektedirler. Bu uygulamada müteahhit inşaatı yapınca kendisine düşen daireleri arsa sahiplerinden almak üzere sözleşme düzenlenir. Kat irtifakı da doğal olarak tapu kaydındaki arsa malikleri üzerine kurulur. Müteahhitler de arsa malikleri adına kurulan bu bağımsız bölümlerden kat karşılığı sözleşmelerine göre kendilerine ait daireleri almaktadırlar. İşte ilk el satış sayılarında (köpükleme de denilen) arsa sahibi ile müteahhit arasındaki paylaşım (bölüşüm) konutları da yer almaktadır. Kat karşılığı sözleşmeye göre müteahhidin inşaatını yaparak hak ettiği bu daireler istatistiklere ilk el konut satışı olarak geçmektedir. Üretilen her dört konuttan birinin bu şekilde kat karşılığı sözleşmeyle oluştuğunu tahmin ediyoruz. Bu konuda bir istatistik de yok.? Ben yazanın yalancısıyım, bu tespitler doğruysa, konut satış istatistikleri birinci el satış rakamlarını abartıyor ve konut satışlarında daralma, yani resesyon var. Fiyat gelişmeleri de işkolunun sıkıntıda olduğunun somut işaretlerini taşıyor. 2017 yılında kalite iyileşmesinden arındırılmış TCMB fiyat endeksi reel olarak değer kaybetti. Ama (ek?teki) Hedonik Konut Fiyat Endeksi grafiğinde çok korkutucu bir detay var. İstanbul ve Ankara?da fiyatlar reel olarak hızla düşüyor. Bu büyük kentlerden pazar destek gelmeden, fiyatlar çok uzun süre tutunamaz. Satışlarda sıkıntının bir nedeni ipotek kredisi faizlerindeki artış: Bu konuyu da araştırdığınızda, karşınıza daha ürkütücü bir tablo çıkıyor. Artık ipotek kredisi talebini sadece kamu bankaları karşılıyor. Özel bankalar nerdeyse bu işten çekilmiş: Size Kredi Garanti Fonu icat edildiğinden bu yana hesapsızca bol-bulamaç kredi vermenin bankalarda mevduat havuzunu hızla tüketeceği ve bu yıl kredi verilemeyeceğini yazdım. İşte, ilk sonuçları görüyoruz. En riskli (çünkü çok uzun vadeli) olan ipotek kredisinde fişi çekmiş özel bankalar. Doğal olarak konut yapanlar 2017 yılında para kazanamamış. Bakın TUIK ne diyor: ?Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi, 2017 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %12,7 oranında artarken, 2017 yılında bir önceki yıla göre %14,2 oranında arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi ise bir önceki çeyreğe göre %0,4 oranında azaldı?. %14 ciro artışı maliyetleri bile karşılamaz. Bu yüzden sektöre kulak verdiğinizde halen faaliyet gösteren 200 bin büyüklü-küçüklü firmanın belki de yarısının bir-iki sene içinde tasfiye olacağı iddialarını duymadan geçemezsiniz. Peki bu durum değişir mi? Reel ücretler artmıyor, Fed?in sıkılaştırma politikası yüzünden Türkiye?de faizleri düşürmek imkansız, zaten bir türlü disiplin altına alınamayan enflasyon ve açgözlü arsa sahipleri de ucuz konut imal edilmesinin önünde engel. Bunlar konut pazarı için veba salgını gibi koşullar. Olacak muhakkak demiyorum, ama olmaz de denemez, bir sonraki aşama yatırım için alanların zararına mal boşaltması ve/ya müteahhittin halen 2 milyona vardığı iddia edilen boş konut stoğunu dampingle elden çıkartarak pazarda dengeyi iyice bozması bir olasılık. İnşaatçılar ve yatırım için tutanlar birbirleriyle negatif etkileşime yani fasit daireye girmesi pazarda kapitülasyon getirir, yani fiyatlar çok hızlı geriler. Bu kötü senaryoyu hesaba katmasak da, önümüzdeki 2-3 yıl içinde devlet teşviğine rağmen inşaat sektörü faaliyetinin gözle görülür ölçüde yavaşlaması kaçınılmaz. Bu durumda önce ekonomide ciddi sıkıntılar yaşayacağız. İstihdam yavaşlayacak, camdan demir-çeliğe kadar bir çok işkolunda talep eksikliği baş gösterecek. TUIK hesaplarında milli gelirin %7-8?ni teşkil eden bir sektörün fren yapmasını ekonominin kazasız atlatması kolay değil. Ek olarak, tam yekününü bilemem, ama 10-15 milyar dolara vardığı iddia edilen zordaki inşaatçıların kredileri nasıl geri ödenecek? BDDK?nın göz yumması sayesinde bu krediler ötelenir de, bankalarda likidite tükeneceği için diğer alanlarda krediler iyice pahalılaşır. Ev alacakları güneşli, biz ekonomistleri ise zor günler bekliyor. Kaynak: Para Analiz / Atilla Yeşilada

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
25 Mart 2018 | 10:29 Alev Yıldızkoparan 11354 Kişi okudu

Konut fiyatları ve bitmek bilmeyen söylentiler

Soru

Tebernüş bey,uzun zamandır sizi takip ediyorum.geçen yıl haziran ayından itibaren bir konut alma düşüncemiz var.sürekli bakıyoruz hem bütçemize hem mantıklı alıma yakın bir ev hayaliyle yaklaşık 8 aydır emlak sitelerinden çıkmıyorum.o tarihten beri kime sorsam kime danışsam(emlakçılar hariç) sürekli beklemem gerektiği ,fiyatların düşeceği.hatta 2018 den sonra %30 lara varan indirimlerin kaçınılmaz olacağı söylenip duruluyor.ama gelin görün ki haziranda almaya karar verdiğim bu sebeplerle vazgeçtiğim evin hemen hemen aynısı üzerine 50bin tl koymuş durumda.1 ay önce bir firma ile 465bintl ye anlaşıp almadığım binada başka daireye şimdi 530bintl istiyorlar.hadi çeksem 500e diyelim yine zarardayız.ben bir türlü çözemedim bu işi nerde bu fiyat düşecek beklentisi.firmaları dinlesen onlar apayrı şeyler anlatıyorlar.hatta şuan inşaat aşamasında olan bi yer 400bin de ok derken bitince gelirsen 470 ona göre diyor.lütfen siz bi fikir verin.biliyorum insanlara direk öneri vermekten kaçınıyorsunuz ama biz ne yapalım?saygılarımla

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
21 Şubat 2018 | 10:16 Ersin Damar 6036 Kişi okudu

kira ve fiyat endeksleri hakkında düşünceniz

Soru

tebernüş bey iyi günler.kira ve fiyat endesleri ozellikle enflasyon katarak hesaplanan endeksler sizce doğru hesaplanyormu? cünkü bence istanbul kendi içinde cok farklılaşan bir şehir.ulaşım imknalrınn ve arzın az oldugu yerler ile çeperde ve arzın cok oldugu yerler aynı kefeye koymamak lazım gibi.birde reel bazda fiyatlar artmıyo tabiri cok doğrumu acaba ? konutda bende cok iyimser değilim ama konut fiyatları doğrusal değilde birden artan bir yapıya sahip bence .yani bir sene içinde fiyatlar gelir % 80 artar geçmiş üç sneyi dengeler gibi.birde bu balon diyenler borsa 70000 deyken 20000 e gidecek diyenleri hatırlatıyor.onlar 20000 derken borsa 120000 e gitti).trendin nerden nasıl döneceğini bilemezseniz eğer gayrimenkul yatırımı düşünülüyorsa sahsi fikrim doların 1-2 sene içinde 5 tl ye yaklaşıp uzunca bir süre oralrın zirve oldgu dönemlere girecez ve trend başlamıs olacak.birde balon balon diyenler soyle merkezi eli yüzü düzgün bi yerden 250 ay altı kira gelir değerine sahip yer bulmaya calıssınlar .ben bulmaya calısıyorum ama satıcılarda balon varmıs satıyımda kurtılıyım diyene de henüz rastlayadım))

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
02 Şubat 2018 | 13:26 mehmet selim 2542 Kişi okudu

dolandırıcı emlakçılardan bıktım

Soru

Merhaba uzun zamandır sizi yazılarınızı takip ediyorum.Bende kemalpaşa ulucak bölgesinde yatırım yapan birisiyim.1-2 senedir ciddi arsa tarla yatırımlarım oldu ve güzel karlar elde ettim.Fakat 100 ü 150 yapan işini bilmeyen emlakçılardan bıktım.Arsa veya tarla almak istediğimde bu yerin sahibini nasıl bulabiliriz?Bunun kısa ve net bir yolu yokmu?Emlakçılar kazanmasın demiyorum ama %3 az gelen emlakçılar olduğu sürece bu iş balon gibi olur?Ne satan istediği paraya satabilir neden alan istediği paaya alabilir.Neyse sorumu tekrarlamak istiyorum arsa tarla sahiplerini nasıl bulabiliriz?Tapudan mı belediyeden mi sizin uyguladığınız bir yöntem var mı?Ayrıca seferihisar urla taraflarında şu anda orta ve uzun vadede yatırım yapılabillecek önereceğiniz öngörünüzde olan neresi var?Karaburun mordoğan urla seferihisar çeşme v.s. Teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim.Hatta elinizde yatırımcıya uygun önerebileceğiniz menkul varsa sizinle görüşmeyi isterim.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
03 Aralık 2017 | 14:31 barış akarca 3150 Kişi okudu

inşaat sektöründe son durumve gidişat...

Soru

Tebernüş beyİ İnşaatta son durumu özetleyecek olursak.....2009?dan bu yana en karlı yatırım aracı olan konutta oyun bitti, artık fasulyenin zararı günleri geldi. Yükselen faizler ve gelecek yıldan itibaren yavaşlaması beklenen harcanabilir gelir dünyasında bu kadar konut ve ticaret merkezini elden çıkartmak veya kiraya vermek mümkün değil. Damping devam edecek. Finansmana sıkışan ve gittikçe yükselen faizlerde kredi alamayan, ya da kredisini çeviremeyen inşaatçılar da işleri tasfiye edip sektörden çıkacak. İnşat, gayrimenkul ve konut sahipliği milli gelirde nerdeyse %9 paya sahip. Ayrıca Türkiye?de hemen hemen her işkoluna dokunuyor. Çimento, cam, demir-çelik, toprak mamulleri, tahta, sayın işte. Ve tabii en önemlisi de istihdam. Tüm bu faaliyet kollarında 2018?den itibaren yavaş fakat kalıcı bir talep daralması gözleyeceğiz. Her balon patlayarak sönmez, bazıları da gaz kaçırır. Türkiye?de olan da budur. Konut balonu gaz kaçırarak sönüyor, ardında onbinlerce mutsuz ?yatırımcı? ve yüzlerce kolay kar beklentisi ile sektöre giren, hesapsız inşaatçı bırakarak. iyi çalışmalar.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
21 Kasım 2017 | 10:53 alev yıldızkoparan 2542 Kişi okudu

Küçük şehirlerde kira çarpanı

Soru

Malesef kira çarpanı söylediğiniz gibi küçük şehirlerde düşük olmuyor. Küçük şehirden kastım nufüsü 150-200 bin olan anadolu ilçeleri. Kaliteli, nezih bir mahallede ara kat daire fiyatları 350 den başlıyor 450,500'ü hatta 4+1 uç bir proje ise 700 bin TL'leri buluyor. Ama kiralara bakıyorsunuz 400-500 bine alınan daireyi 1500'e kiraya verirseniz iyi. O zaman napalım ev almayalım mı? İstanbul Ankara yatırım açısından daha mantıklı olabilir ama insan yaşadığı şehirde yatırım yapmak istiyor, İstanbulda ev alıp kiraya verip gözüm arkada kalacağına kendi memleketimde evim olsun diyorsun. Fiyatları kızıp piyasa düşsün diye inat edip almasan illa alıcı çıkıyor, fiyatlar sürekli yükseliyor. 250 kira çarpanı yaşadığım ilçe için mükemmel bir rakam

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
17 Kasım 2017 | 23:16 Erhan rara 1328 Kişi okudu

emlka balonu yok, hızla fakirleşiyoruz

Soru

Merhaba, uzun zamandır emlak balonu var mı yok mu, varsa ABD'deki mortgage krizi gibi bizi de vurur mu vurmaz mı tartışması yapılıyor. Dünyadaki yerimizi tayin edebilmek için bizden daha gelişmiş, refah seviyesi daha yüksek ülkelerle karşılaştırma yapmak zorunludur. Fakat bunu yaparken tüm değişkenleri dikkate almazsak hataya düşeriz. Ülkemiz fakir bir ülke. Harcanabilir gelirimiz az. Kazancımızın çok büyük kısmını sadece bugün hayatta kalmak için harcıyoruz. Yarına dair fikrimiz ve vizyonumuz yok. Bu da bizi rüzgara göre yön değiştiren gemi haline getiriyor. Son 15 yılda yaşanan inşaat çılgınlığını, dünyanın en ilkel işlerinden olan bina yapmayı kolay kazanç kapısı haline getiren yöneticilerin (dolayısıyla onları seçen bizim) vizyonsuzluğuna bağlayabiliriz. Barınma temel bir ihtiyaç olup her vatandaşın bu hakka sahip olması gerekir. Bu esasen sosyal devletin görevidir. Ülkemiz öteden beri fakir bir ülkedir. Sanayi güdüktür. Mal üretebilmesi için gerekli kaynaklar kendinde olmadığı bunları dışarıdan alması gerekir. Petrol, doğalgaz gibi enerjisi yoktur ithal eder, araba, çip, uçak, telefon yapamaz ithal eder, tekstil malzemesi üretir ama üretecek makineyi ithal eder... Bu böyle uzar gider. Yeterince üretmediğimiz için de dışarıdan alırız ve bu da fiyatları artırır. Bu fiyat artışı her malda geçerlidir. Emlak da bunlardan biridir. Ülkemizde emlak fiyatları TL cinsinden her sene artmaktadır. Fakat bu fiyatların artması emlak balonu olduğunu göstermez. Örneğin bugün ete veya süte veya ulaşıma geçen sene ödediğiniz fiyatın %50 fazlasını ödüyorsunuz. Nasıl ki et balonu var demiyoruz emlak balonu var da diyemeyiz. Burada karşılaştırma yaparken TL gibi değeri oynak bir para birimine göre değil altın veya USD veya EURO'ya göre karşılaştırma yapmak daha makuldur. Böyle bir karşılaştırma yaptığımızda fiyatların artmadığını bilakis düştüğünü göreceksiniz. Malın maliyeti azalmadığına göre karlarda azalma var demektir. Buna rağmen bir gayrimenkulün alınması için gerekli parayı temin etme süremiz neden uzamaktadır? Burada cevap gitgide fakirleşiyoruz olmamızdır. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda ülkemizde korkunç bir enflasyon vardır. Bu enflasyon zaten dışa bağımlı olan üretim yapısı sebebiyle üretim maliyetlerini sürekli artırmakta bu da fiyatlara zam olarak yansımaktadır. Bugün benzine ve dolayısıyla her şeye zam gelmesinin sebebi budur. Kimse ürettiğini zararına satmayacağına göre bu haliyle mal fiyatları sürekli artırmaktadır. Yani yıllık %10 enflasyonun olduğu bir ortamda bugün 100.000 TL'ye alınan bir evin fiyatının 2 yıl sonra 121.000 TL olması gerekir. Eğer altında kalıyorsa ev değer kaybetmiştir. Bu değer kaybının sebebini o eve o parayı verebilecek insan sayısının azalmasında aramak gerekir. Yani insanların gelirlerindeki artış enflasyonun altında kaldığı için birikim imkanları azalmış bu da satın alma davranışlarında değişime sebep olmuştur. Kısaca fakirleşmişlerdir. Fakat enflasyonla beraber maliyet de arttığı için evlerin fiyatları TL cinsinden bir türlü azalmamaktadır. Bunu insanlar kendilerinin fakirleştiği şeklinde değil ev fiyatlarının arttığı şeklinde yorumlamakta ve genel fiyatların çok yüksek olduğundan dolayısıyla balondan bahsetmektedirler. Balon belki vardır ama çok çok sınırlı bazı bölgelerde olabilir. Genele baktığımızda balondan söz etmek mümkün değil. Ülkemizden 2 sene önce ev alan bir Alman kendi para birimine göre yine aynı fiyattan hatta fakirleştiğimiz için belki daha ucuz fiyattan ev alabilmektedir. Çünkü Alman'ın geliri 2 senede değişmemiştir. Fakat bizim gelirimiz azalmıştır. Olaya bu şekilde bakıp kerteriz noktasını fiyatların artması değil de bizim fakirleşmemiz olarak alırsak bu fiyatları anlayabiliriz. Yoksa balon var diyip kendimizi kandırırız. Önemli olan emlak fiyatlarının nereye gittiği değildir. Onu müteahhitler düşünsün. Önemli olan bizim daha sağlıklı ve huzurlu bir kentte yaşamak için neler yapabileceğimizdir.

Tebernüş Kireçci tarafından yanıtlandı.
15 Kasım 2017 | 11:14 emrah çevik 4268 Kişi okudu