Slm ve saygılar sn Tebernüş. Filiz Tabır öğretmenimiz şahs
Slm ve saygılar sn Tebernüş. Filiz Tabır öğretmenimiz şahsında, burada sık sık dile getirilen, aslında sizin de yanıtlarınızda sık sık dile getirdiğiniz bir konuda düşüncelerimi paylaşmak istedim.Emlak piyasası için küçük tasarruflar sayılabilecek birikimlerin konut alanında değerlendirmek istenmesini anlamakta zorlanıyorum. Basit bir faiz hesabı ile, bankalarca kullandırılan 10 yıllık faiz oranları (şu an kien düşük oranlarına rağmen) yıllık diğer kesintileri ile birlikte birleşik faiz hesabıyla %30 civarındadır. Bence bu büyük bir kitle açısından kişilerin yıllık gelir artış oranının 2 katı civarındadır. O halde neden küçük oarnlardaki (bence oturum ve ticari işletme amaçlı alımlar dışında) tasarruf amaçlı konut alımı; üstelik kredi kullanılarak yapılır, yapılmak istenir anlamakta zorlanıyorum.Oysa FK oranı, PDDD açısından hala hisse senedi piyasasında yatırım yapılarak yıllık bazda %50-100 oranında kazanç elde edilebilecek hisse sayısı o kadar fazlaki...Ama biz konut alanında kira gelirine bağlı tasarrufları değerlendirmeyi düşünmekten öteye geçmezken, yabancı fonlar, yatırımcılar İMKB de yatırım yapıyor...İncelenirsre bugün itibariyle yıllık bazda %100 ve üzeri getiri elde edilen hisse senedi sayısı toplam hisse sayısı içinde %50 den fazladır. Şahsen gelecek yıl baz alınmak üzere minimum %30 hissenin daha %100 prim potansiyeli talıdığını rahatlıkla söylemek mümkün.O halde forum takipçilerine tasarruflarını yatırım amaçlıkonutu düşünmek yerine hisse senedini düşünmeleri (Bu alanda yatırım uzmanlarından yardım alarak) daha akılcı değil mi sizce de.Tşk.ler saygılar