sayın tebernüş kireçci iyi akşamlar diliyorum. sitenizi uzun
sayın tebernüş kireçci iyi akşamlar diliyorum. sitenizi uzun zamandır takip ediyorum.Zaman zamanda sorular soruyorum. cevaplarını çok doğru ve çabuk alıyorum.Ama istisnasız tüm soruları ve cevapları okuyorum. 1-Bizim toplumumuzda en iyi bilen birisine sorup çabucak netice alma gibi çokta doğal omayan bir yaklaşım görüyorum.Tabirimi hoş görün ama" bu adam bu işin ehli alın dediği yerden alalım daha çok kazanalım" 2-dar ve sınırlı bir alana sizi sorularla sıkıştırıyoruz. 3-Tamam doğru site ve içeriği bize göre yeni ve ilginç ama öğrenici, gelişici, şekilde sorular sormuyoruz diye düşünüyorum. Bu girişe bağlı olarak zaman zaman,emlakla alakalı, toplantı,seminer, panel, fuar gibi yurt içi ve yurt dışı değişik etkinliklere katılıyorsunuz, biz türkiye olarak dünya konut sektörünün neresindeyiz, bizden kastım tabiki, malzeme üreticileri, uygulayıcıları, inşaatcılar ve ikamet edenler,gelişmiş ülkelerin seviyesine geliyormuyuz, geldikmi gelmemiz için çokmu zamana ihtiyacımız var çokmu birikime ihtiyacımız var.geçmişteki yıllarda olduğu gibi eski teknik ve teknolojileri bize satıp para kazanıp daha sonra yeni teknolojilerle yeni gelişmelerlemi bize hizmet sunacaklar üreticiler. ben yurt dışına gitmedim emlak sektörünün kalite alternetifleri ile alakalı bilgim yok ama merak ediyorum.hali hazırda toplum olarak layık olduğumuz yerdemiyiz genel anlamda biraz kandırılıyormuyuz.genel bir değerlendirme yaparsanız kafamdaki bazı sorular ehli tarafından cevaplanmış olacağını düşünüyorum. saygılarımla
Cevap : Öyle bir soru sormuşsunuz ki sorduğunuz sorudan hareketle bir kitap bile yazılabilir... Biraz daha zorlarsak en az 6 ciltlik bir seri bile yapabiliriz... Bir bütün olarak baktığımızda olayın tarihsel sürecine inmemiz gerekir... Temelde göçebe milletiz... Yerleşik hayata geçişimiz çok zorlarsanız 1.000 yıllık geçmişi var... Zorlamazsanız 100-200 yıllık... Konut ve inşaatta dünyanın en iyi kentlerini kuran ve binalarını inşa eden milletler Almanlar, Avusturyalılar, İspanyollar, İtalyanlar... Fransızlar ve İngilizler... Ruslar... Bunların neredeyse hepsi bin yıldır aynı coğrafyada yaşıyor... İspanyolları saymazsak ortalama 1.500 yıla gelir... Gayrimenkulün gelişmesi için sermayeye ihtiyaç vardır... Bu ülkeler ortalama 500 yıldır sömürgecilik yapıyor... Bizim halimize gleince... Beton ve taş pek kullanılmayan yapım tarzı... Finans tarihçilerine göre Türkiye'de mortgage sisteminin geçen yüzyılın başlarında kurulamamasının nedeni yaygın ev tipinin ahşap olması... Ahşap evin de ipotek değeri olmaz... Bu yüzyılda bile yok... Arsa da zaten Padişah'ın... Dolayısıyla finans ve mortage sistemi Türkiye'de gelişmiyor... Kentleşme ve göç olgusu 1945 yılından bu yana egemen... Kentelirimiz Konya, kayseri biraz da Ankara'yı saymazsak berbat... Hele İstanbul tam bir facia... Bina ve inşaat kalitesinde ise kısa sürede çok büyük işler başarıldı... Yeterli mi? değil... daha alınacak çok mesafe var... Bugün düne göre iyiyiz... Yarın çok daha iyi bir noktada olmalıyız... Zamanla tünel kalıbı kesinlikle bırakmalıyız... Betonu bile bırakıp ahşap ve çelik sistemler egeçmemiz gerekli... Daha yüksek tavanlı binalar yapmalıyız.... Daha çevreci malzemeler kullanılmalıyız... Konularda çocuk güvenliği daha ön planda olmalı... Kapalı otoparklar zorunlu olmalı... Kapalı ooparklar öyle Palio yada Fiat Bis'in sığacağı kadar dar değil Audi A8 yada Volvo S80 sığacak kadar geniş olmalı... İmarda rüşvet olayı bitmeli... İmar planları şeffaf olmalı... Ulaşım altyapısı, sağlık ve eğitim altyapısı düşünülmeli.. Alanlar, satanlar, bankacılar, emlak üzerine yazanlar ve proje yapanlar daha bilinçli hale gelmeli... Bu kadar yeter mi?