İyi çalışmalar Tebernüş Bey, Ben işletme fakültesi mezunu

İyi çalışmalar Tebernüş Bey, Ben işletme fakültesi mezunu, emlakçılık sertifikası sahibi genç bir girişimciyim. Yatırımlarımı profosyonel hizmet anlayışıyla emlakçılık sektöründe değerlendirmek istiyorum. Bakırköy bölgesinde ikamet ediyor olmam ve büyük oranda tanıdıklarımın bu bölgede olması münasebetiyle emlak ofisimi yine bu bölgede aktif hale getirmeyi düşünüyorum. Bu bölge bu iş için ideal mi ? Franchaising almalımıyım ? Ofis mutlaka cadde üzerinde olmalı mı? 6ay veya maksimum 12 aylık zaman içerisinde sıkı ve profosyonel çalışmayla kar etmeye başlar mıyım? Ya da bu sektörden uzak mı durmalıyım? Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederim..

Cevap : Teşekkürler. "Yatırımlarımı" derken eğitim ve deneyiminizi mi kastettiniz? Yoksa üniversite yıllarında bir taraftan okudunuz bir taraftan çalıştınız ve bir birikim mi yaptınız... Bunu tam anlatmamışsınız... Sorunuzun yanıtı şu Parayı sevdiğiniz işten kazanırsınız. Yeteneklerinize göre bir iş yaparsanız bu başarıyı getirir. Başarı ise parayı. Önceliğiniz başarı olsun. Para değil... Parayı nasıl olsa kazanırsınız... Hele bizim gibi insanların yarım yamalak iş yaptığı bir ülkede gerekli kuram ve bilgi birikimine sahipseniz ve çalışkansanız, prensipleriniz varsa mutlaka çok büyük paralar kazanırsınız. Ne zaman kar etmeye başlarsınız? bu sizin yeteneğinize bağlı. çok yetenekliyseniz ve şansınız yaver giderse ofisi ilk açtığınız gün bile para kazanabilirsiniz. Franchaising almayın. Türkiye'de emlak franchaise'ı dağıtan şirketlerin kendine faydası yok ki size olsun. Onun yerine, reklam ve ilana bol para harcayın. Çok daha iyi işler yapabilirsiniz. Yerinizde olsam iyi bir ustanın yanında işe başlardım. Bir süre ücretli ve primle çalışırdım. Ustanın iyi taraflarını alır. Kötü taraflarından nasıl olmamam gerektiğini belirlerdim. Rotamı ona göre çizerdim... Kendi adıma ben hep bunu yaptım. Birlikte çalıştığım arkadaşlarımın iyi yönlerini almaya gayret ettim. Kötü yönlerinden de nasıl olmamam gerektiğini belirledim... Mesela bir müdürüm vardı. 10 ay birlikte çalıştık. Babıali'de kimse sevmez. Ama ben bayılırım. Neden? Çünkü adam kelimenin tam anlamıyla, bir erkek gazetecinin nasıl olmaması gerektiğinin en iyi örneğiydi. Hala kendisine çok şey borçluyum. Borçlu olduğumu düşünüyorum... Lokasyon ne kadar merkezi olursa o kadar iyi olur... Bu kadar tüyo yeterli mi?