İstanbul içinde yeni şehirlerin kurulması planlanıyor. Ayrı
İstanbul içinde yeni şehirlerin kurulması planlanıyor. Ayrıca Fikirtepe pilot bölge olarak seçilip orada istenen kentsel dönüşüme müteahhitleri sokmak için emsal oranları arttırıldı. Daha sonra muhtemelen diğer semtlerde de emsal oranları benzer şekilde artacak. Bir yandan da inşaat firmaları boş buldukları arazilere yeni binalar dikmeye devam ediyorlar. Bu gidişle 10 yıl içinde İstanbul'daki konut sayısı şu andakinin 2 katına çıkabilir. Zaten şu anda gelişme akslarında kayda değer bir boş konut stoğu olduğu söyleniyor. Önümüzdeki 10 yıldaki nüfus artış hızının (İstanbul finans merkezi olsa dahi) çok büyük olmayacağı açık. Bu durumda 10 yıl sonra İstanbul'daki konutların yarısına yakını atıl olarak bir kenarda durabilir. Oluşacak böylesi bir krizin vebali sizce kimin olur? Şehir planlamacılığını bir kenara bırakıp İstanbul'u şu veya bu amaçla ranta açan merkezi ve yerel yönetimlerin mi, inşaat işi daha karlı diyerek esas işlerini bırakıp topluca inşaat işine atılan iş adamlarının mı, yoksa tv ve gazetelerde sürekli gördükleri cazip görünümlü reklamlardan etkilenip yatırım için durmadan yeni evler alıp inşaat firmalarının iştahının kabarmasına yol açan emlak yatırımcılarının mı?