Araplarla komşu olmak konusunda görüşleriniz
Tebernüş bey, Son on yıldır ülkemize yoğun bir şekilde yabancılara konut satışı yapılıyor, İstanbul'a en yoğun ilgi gösterende herkesin malumu araplar. Ben kendi oturacağım 1+1 bir daire için Beylikdüzü'nde son zamanlarda yapılan rezidence tipi binaları geziyorum. Fiyattan çok içinde huzurlu oturacağım düzgün yönetilen bir yerde oturma kaygım var. Hemen hemen gördüğüm tüm rezidence tipi binaların girişinde karşıma üç, dört çocuklu ellerinde paketlerle alışverişten dönmüş arap ailelerle karşılaşıyorum ve dışarıdan bana güzel görünen bir bina benim için birden cazibesini yitiriyor. Şu şekilde kaygılarım var; öncelikle birlikte yaşam bir görgü ve kültür işidir, o ülkeleri görmüş biri olarak burada konut alan arapların büyük bölümünün maddi güçlerini aile, aşiret vs. ilişkileriyle kendi devletlerinin olanakları üzerinden yolsuz kazançlarla kavuştuklarını iyi biliyorum. Bu tip insanların ortak yaşamın gerektirdiği görgü ve kültüre sahip midir, bu bende soru işareti. Daha önce orta doğulu kiracı tarafından kullanılmış ikinci bir el bir eve girdiğimde gözlerime inanamıyorum, ev adeta yağma edilmiş, kasten zarar verilmiş ve kirletilmiş gibi görüyorum.(Belki şanısma bana denk gelenler öyle idi) Alt ya da yan komşusu olsam yanımdakinin bu şekildeki yaşam tarzı beni nasıl etkiler acaba diye düşünüyorum. Çevremde bu tip yerlerde oturan insan yok, o yüzden buralarda yaşamış insanların tecrübelerini bilmiyorum. Size sorum Arap yoğunluklu rezidence ve sitelerede hayat nasıldır? Buradaki yerli konut sahipleri çok sıkıntı yaşar mı? İnşaat firmalarımız hırsla arap müşteri ararken bu tip sorunları hesaba katıp, öncesinden bir çözüm bulma gibi bir gayretleri var mı? ve bahsettiğim gibi fiyattan daha öncelikli olarak iyi bir yönetime ve nezih sakinlere sahip bir yerde oturmak isteyen biri için hadımköy inanlar terace mix ve beylikdüzü newista konusunda sizin öngörüleriniz nelerdir? teşekkürler